admin

admin

21 Mayıs 2025 Çarşamba

KTAMS, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm birimlerinde iki saatlik uyarı grevi yaptı

KTAMS, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm birimlerinde iki saatlik uyarı grevi yaptı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) uzun bir süredir eksiklikler giderilmediği gerekçesiyle  Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm birimlerinde, bugün iki saatlik uyarı grevi ve basın açıklaması yaptı.

Lefkoşa Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan KTAMS, ilgili dairedeki sorunlara dikkat çekmek amacıyla bu adımı attıklarını belirtti.

– Bengihan: “Dairede araba yok, şoför yok, bilgisayar yok, sistem yok…”

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, çalışma barışından ve çalışma hayatından sorumlu olan birinin kendi bakanlığına bağlı dairelerde araç, şoför ve bilgisayarın olmadığını, altyapı eksikliğinin bulunduğunu söyleyerek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nu eleştirdi.

Geçen sene 277 geçici işçinin istihdam edildiğini savunan Bengihan, “Nereye gitti 277 geçici işçi? Bu yılın son 4 ayında 12 tane geçici işçi, 28 de sözleşmeli personel istihdam edildi. Ama biz personel eksikliği, şoför eksikliği, araba eksikliği ve bilgisayar eksikliği için grev yapacağız.” diye konuştu.

Kendi dairesinin sıkıntılarını çözemediğini ileri sürdüğü Gardiyanoğlu’nun çalışma hayatının sorunlarına nasıl çözüm üreteceğini soran Bengihan, eleştirilerde bulundu.

“Bugün üyeleri bir kez daha tebrik ediyorum. Bu dairede hem kalbi hem de yüreği güzel insanlar var. Kendi arabasıyla göreve gider, bilgisayarı evden getirir. Çünkü hizmet ettiği insanlar, yardıma muhtaçtır. İsteseler; ‘araba yok, bilgisayar yok, sistem yok, o zaman iş de yok’ diyebilirlerdi.” şeklinde konuşan Bengihan, Sosyal Hizmetler Dairesi’ndeki “güvenlik eksikliğine” de dikkat çekti.  Bengihan, “Personel eksikliği yüzünden eylem yapıyorsak, sorunu kendinizle arayın. Bizler burada, çalışanların daha iyi hizmet verebilmesi, gerekli sorunların ve eksikliklerin giderilmesi için yine bir grev yapıyoruz.” dedi.

Bengihan, iki hafta önce Girne 18 Yaş Üstü Engelliler ile ilgili birimde personel ve araç eksikliği nedeniyle başka özel şirketlerden hizmet alındığını ve kaza olduğunu belirtti.

Sorunlar konusunda çalışanlar ile yeniden bir toplantı yapacaklarını kaydeden Bengihan, “Açık ve net söylüyorum. Özellikle güvenlik, araç, şoför ve bilgisayar konusundaki eksiklikler ile ilgili sorunların çözülmemesi durumunda süresiz grev dahil eylem hakkımızı üyelerimizle konuşup alacağız.” dedi.

Yaşananların sorumsuzluk olduğunu savunan Bengihan, sorunlara çözüm üretilmemesi durumunda eylemlerini Çalışma Bakanlığı önüne taşıyacaklarını dile getirdi.

– Yiğit: “Daire, binlerce aileye gerek sosyal, gerekse maddi destek sağlıyor”

KTAMS Genel Sekreteri Serman Yiğit de Sosyal Hizmetler Dairesi çalışanlarının 10.00-12.00 saatleri arasında grev uyguladıklarını belirterek, grevin nedenlerini sıraladı.

Yiğit, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin çocuk, yaşlı, genç, engelli fark etmeksizin binlerce aileye gerek sosyal, gerekse maddi olarak destek sağladığını belirtti.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin altı ilçede Şube Amirliği bulunduğunu, bunların dışında Akdoğan, Mehmetçik ve Yeni Erenköy’de de büroların olduğunu ifade eden Yiğit, “Daire, ebeveynleri tarafından  terk edilen,  riskli durumlarda alıkonulan çocukları da çocuk yuvasında barındırmaktadır. Bunların dışında yaşlı bakımevimiz bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler Dairesi kapsamı içerisinde bulunan huzurevimiz vardır.” dedi.

Yasalar ve çalışanların özveriyle yerine getirdiği görevler çerçevesinde dairenin çok geniş bir yelpazede hizmetlerini sürdürmeye çalıştığını belirten Yiğit, ancak yaşadıkları sorunlara çözüm üretilmediğini belirtti.

Bu konuda siyasi iradenin şart olduğunu sürekli olarak dile getirdiklerini ifade eden Yiğit, şöyle devam etti:

“Bundan birkaç ay önce Sosyal Hizmetler Dairesi’nin Lefkoşa Kaza Dairesi’nde yaşanan bir şiddet olayı vardı. Güvenlik eksiğimiz, en önemli sorunlarımızdan bir tanesidir. Madde bağımlısı bir ebeveynin çocuğu, daire tarafından alınmış ve o madde bağımlısı şahıs buraya gelip olay çıkarmış, burada çalışan arkadaşlarımızdan bir tanesinin boğazını sıkarak şiddet uygulamıştır.”

İstenmeyen ve daha da kötü olayların yaşanabilme ihtimali olduğunu aktaran Yiğit, bu konuda siyasi iradenin neyi beklediğini sordu.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin riskli çalışma alanları olduğunu dile getiren Yiğit, madde ve alkol bağımlılarıyla, psikolojik sorunları olan kişilerle yönelik  çalışmalar yapılmak zorunda olunduğunu ifade etti.

“Bu çerçevede bu güvenliğin sağlanması ve siyasiler tarafından ortaya konması gerekir. Bu konudaki talebimizi daha önce yaptığımız gibi yeniliyoruz.” diyen Yiğit, dairedeki diğer sorunlara değindi.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin birçok bölgede ortalama birer aracı bulunduğunu belirten Yiğit, araç eksikliğine dikkat çekti, daire çalışanlarının kendi araçlarıyla bazı riskli görevlere gitmek zorunda kaldığını savundu.

– “Araçların birçoğu miadını doldurdu”

“Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bunun bir an önce çözülmesi gerekir. Daireye daha fazla araç sağlanması gerekir.” şeklinde konuşan Yiğit, araçların birçoğunun miadını doldurduğunu ve dairede 20-25 yıllık araçların olduğunu söyledi.

Başbakanlığa ve diğer bakanlıklara işçi olarak istihdam edilen yüzlerce insan bulunduğunu ileri süren Yiğit, söz konusu kişilerin bu gibi yoğun çalışan yerlerde şoför ya da odacı olarak görevlendirmeleri gerektiğini dile getirdi.

Birçok bölgede şoför eksikliği olduğunu kaydeden Yiğit, “Hatta bazı bölgelerde hiç yok. Bazı bölgelerde birer şoför var. Onlar da yeterli olmuyor.” dedi.

Sosyal Hizmetler Dairesi’nin 4 bin 200 civarında sosyal yardım maaşı bağladığı aile olduğunu ifade eden Yiğit, şöyle devam etti:

“Bu ailelerin takibi için  Sosyal Hizmetler Dairesi’nin ilgili personelinin sürekli olarak sokakta olması gerekiyor. Köyleri dolaşması gerekiyor. Sosyal yardım maaşı verilen veya yoksulluk ve noksanlık noktasında sorun yaşayan her bir aileye ulaşılması gerekirken, araç konusunda eksikliğimiz var. Ayrıca e-devlet sisteminden en azından bu sosyal yardım maaşı bağlanan kişilerin takip edilebilir olması gerekir. Veya hayatını kaybeden ve sosyal yardım maaşı alan kişinin Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından sistemsel olarak anında otomatik olarak görebiliyor olması gerekir. Bunlar önemli şeylerdir. Eğer bunları biz sağlayamıyorsak maddi olarak da devletin kasasından ciddi çıkışlar olur.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na eleştirilerde bulunan Yiğit, dairede yaşanan bilgisayar eksikliğine de değindi.

Bazı çalışanların evlerinden bilgisayarlarını getirerek bu konuda ellerinden geldiğince çaba sarf etiğini belirten Yiğit, konuşmasında “Şoförümüz yok, bilgisayar eksikliği var, sistemsel olarak yeterlilik yok.” ifadelerine yer verdi.

Dairede bütçe yetersizliği olduğunu aktaran Yiğit, bütçenin daha da arttırılması gerektiğini ve sorunların tamamının bütçeden kaynaklandığını ileri sürdü.

“Boş yere istihdam yapılmış insanlara maaş  için bütçe ayrılıyor. Ama iş yapan dairelerin niteliğini artırabilmek için bütçe ayrılmıyor.” iddiasında bulunan Yiğit, ikiz binalar olarak bilinen ve dairenin bulunduğu yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kiralandığını ve yıllardır yüksek kira bedelinin ödendiğini savundu.

Yiğit, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin daha sağlıklı ve işlevsel koşullarda görevlerini ifade etmesi için mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Devamını Oku

Tatar’dan Erdoğan’a teşekkür: Her zaman olduğu gibi bu defa da Kıbrıs Türk halkının haklarını kararlılıkla savundu

Tatar’dan Erdoğan’a teşekkür: Her zaman olduğu gibi bu defa da Kıbrıs Türk halkının haklarını kararlılıkla savundu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Budapeşte’de gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde yaptığı ve her zaman olduğu gibi bu defa da Kıbrıs Türk halkının haklarını kararlılıkla savunduğu konuşmasından dolayı, şahsım ve Kıbrıs Türk halkı adına kendilerine en içten teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Budapeste’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi’nde yaptığı konuşmaya ilişkin açıklama yaptı.

Tatar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da açıkça dile getirdiği gibi, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı ile dayanışmanın daha da güçlenmesi ve Türk dünyasının, doğru bildiği yoldan sapmadan, yürekten bağlı olduğu Kıbrıs Türk halkının hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha güçlü bir şekilde destek vermesi, bizler için büyük anlam ve değer taşımaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yer almadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafı her zaman eksik kalacaktır.

Öte yandan, zirvede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Akademisi’ne gözlemci üye olarak kabul edilmesine yönelik alınan kararı ve Sayın Erdoğan’ın, ‘İnşallah uzak olmayan bir gelecekte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri hep birlikte görmeyi umut ediyorum’ şeklindeki ifadelerini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.

Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Budapeşte’de düzenlenen TDT Gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda, ‘Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin onlarca yıldır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında, kendileriyle dayanışma içinde hareket etmemizin ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, Aile Meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır’ şeklinde konuşması bizleri ayrıca onurlandırmıştır.

Bu vesileyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve Kıbrıs Türk halkına her zaman ve her koşulda samimiyetle destek veren, yanımızda duran ve dayanışmasını esirgemeyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’a şahsım ve Kıbrıs Türk Halkı adına bir kez daha en derin teşekkürlerimi sunarım.”

Devamını Oku

Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC, anlaşmanın bir parçası olacak

Cumhurbaşkanı Tatar: KKTC, anlaşmanın bir parçası olacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve demokrasi vardır. Bu gerçekler kabul edilmeden ilerlemek mümkün değildir” dedi.

Tatar, üniter bir yapıda çoğunluğun azınlığı yönetmesini, Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlüğünün ve askeri varlığının sona ermesini kabul etmediklerini vurgulayarak,  KKTC devletinin anlaşmanın bir parçası olacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Tatar, katıldığı programda soruları cevapladı.

-“Federasyon defteri kapandı”

İki devletli çözüm çağrısının, uluslararası camiada nasıl karşılık bulduğu sorusunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, yaklaşık beş yıldır Anavatan Türkiye’nin desteğiyle yeni siyaset sürdürdüğünü ifade ederek, federasyon defterinin kapandığını, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm modeliyle ilerlediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, üniter bir yapıda çoğunluğun azınlığı yönetmesini, Avrupa Birliği’nde yer almayan Türkiye’nin garantörlüğü ve askeri varlığının sona ermesini kabul etmediklerini söyledi. Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anlaşmanın bir parçası olacağını kaydetti.

Kıbrıs adasının komşuluk ilişkileri içerisinde iş birliği ile geleceğe emin adımlarla yürüyeceğine inanç belirten Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 yılında adaya barışı getiren Türkiye Cumhuriyeti’nin şimdi de huzuru getirmek için mücadele verdiğini söyledi.

50 yıldır barış olduğunu ancak anlaşma olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, anlaşma sağlanması durumunda doğal zenginliklerin kullanımı ve paylaşımı konusunda her iki halkın yararına olacak şekilde önemli gelişmeler yaşanacağını kaydetti.

-“Verilen sözler yerine getirilmedi”

Tatar şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve demokrasi vardır. Bu gerçekler kabul edilmeden ilerlemek mümkün değildir. Federasyon çatısı altında bir çözüm mümkün değildir. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Annan Planı’nın 24 Nisan 2004 tarihinde referanduma sunulmasının üzerinden 21 yıl geçmiştir. Söz konusu referandum sürecinde ‘hayır’ diyen taraf cezalandırılacak, ‘evet’ diyen taraf ise ödüllendirilecek sözü verilirken, ‘hayır’ diyen Rum tarafı, tek taraflı olarak AB üyeliğine alınıp, ödüllendirilmiş, ‘evet’ diyen Türk tarafı ise cezalandırılmıştır. Verilen sözlerin bir teki bile yerine getirilmezken, Kıbrıs Türk halkına uygulanan zulüm niteliğindeki haksız ve insanlık dışı ambargolar da halen devam etmektedir. Bizleri destekleyenlerle KKTC’ye hep birlikte sahip çıkıyoruz ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte bu yolu yürüyoruz.”

-“Tarih sayfalarına geçecek milat niteliğinde”

KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na (TDT) gözlemci üye olarak kabul edilmesi konusunda sorulan bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin dış dünyaya entegrasyonu açısından önemli bir adım olduğunu kaydetti.

Tatar, “Devletimiz, uluslararası bir örgütte ilk kez Anayasal adıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu statüyü kazanmıştır. Tarih sayfalarına geçecek milat niteliğindeki bu unsur, bizim için ilave bir gurur vesilesidir” dedi. 

Azerbaycan ve Türkiye’nin desteklerinin önemini vurgulayan Tatar, bu desteklerin Kıbrıs Türkü’nü güçlendirdiğini ve KKTC’nin statüsünü yükselterek, KKTC’nin tanınmasına katkı sağladığını belirtti.

Bazı TDT ülkelerinin, Güney Kıbrıs’ta elçilik açması hakkında sorulan soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, sahada hiçbir karşılığı olmayan bu hamlelerin tamamen sembolik hamleler olduğunu söyledi. Tatar, Kıbrıs Türk halkına yönelik uluslararası alanda ciddi haksızlıkların yapıldığını vurguladı. Bazı Türk devletlerinin Rum kesimiyle ilişki kurduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu tür temasların geçmişte de yaşandığını belirtti.

“Türkiye, kardeş cumhuriyetlerle bizim adımıza da ilişki geliştirmeleri için istişarelerde bulunuyor. Ben de bu yönde daha fazla adım atılmasını talep ettim” diyen Tatar, KKTC’nin haklı mücadelesinin uluslararası alanda daha görünür hale gelmesi için çalışmalara aralıksız devam edeceklerini vurguladı.

-“KKTC bir eğitim adası”

KKTC’deki üniversitelerin akreditasyonlarıyla ilgili soruya karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, bu konuda gerekli çalışmaların olduğunu belirterek, YÖK’ün bu kapsamda yoğun çalışmalar sürdürdüğü bilgisini verdi.

YÖK ve YÖDAK’ın iş birliği içerisinde çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC yükseköğrenim sisteminin eskiye göre daha güçlü bir donanıma sahip olduğunu kaydetti. KKTC’nin bir eğitim adası olduğunu vurgulayan Tatar, yıllardan beridir bu alanda elde edilen başarının uluslararası bir değer ve marka olduğunu ifade etti.

Teknolojik gelişmeler ve güçlü yatırımlarla KKTC’nin güçlenerek ileriye daha güçlü bir şekilde yürüyeceğine duyduğu inancı yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, sağlık turizmine de değindi ve bu kapsamda atılan önemli adımlar olduğunu belirtti.

Türkiye’nin desteğiyle, her alanda olduğu gibi sağlık alanında da KKTC’nin adını duyurmaya başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, gerekli altyapının tamamlanması ve yatırımların gerçekleşmesi durumunda daha da gelişerek, ilerleneceğini vurguladı.

Pandemi dönemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, ülke olarak büyük bir sınav verdiklerini ve KKTC’nin kendini kanıtladığını belirtti. Siyasi anlamda tanınma konusunda bir takım zorluklar ve engeller olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, içerisinde bulunulan iletişim çağında sağlık başta olmak üzere diğer konularda KKTC’nin adının duyurulabileceğini söyledi.

Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadelede iki ayrı devlet olarak varlığının tanındığının altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, her gün KKTC’nin tanınması adına gayretlerini sürdürdüklerini belirtti. Uygulanan ambargolara rağmen spor alanında da birçok başarılı sporcu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, sporcu gençlerin, uluslararası platformlarda yer aldığını söyledi. Tatar, sporun yanı sıra, sanat alanında da milli değerlere sahip çıkıp, yürünen yolda ileriye bakarak, mücadeleye devam ettiklerini belirtti.

Türkiye ile imzalanan projeler hakkındaki soru üzerine, Cumhurbaşkanı Tatar, su projesinin oldukça maliyetli bir proje olduğunu ifade ederek, bunun büyük bir başarı olduğunu belirtti. Tatar, dünyada kıtlık yaşanırken bu proje sayesinde toprakların bereketlendiğini ve geleceğe yatırım yaptıklarını kaydetti.

-Elektrik konusu… “Türkiye’deki enterkonnekte sisteme bağlanmak en ucuz ve akılcı çözüm”

Suyun yanı sıra Türkiye’den elektrik getirilmesi projesinden de bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’ın elektrik kullanımı için kablo ile 1600 kilometre uzaklıktaki Yunanistan’a bağlanmak istediğini ancak yüksek maliyet, güvenlik ve sürdürülebilirlik konularında yaşanan sıkıntılardan dolayı projenin gerçekleşemediğini aktardı. 

Adanın iki tarafının 60 kilometre uzaklıktaki Türkiye’deki enterkonnekte sisteme bağlanmasının en ucuz ve akılcı çözüm olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Avrupa’daki enterkonnekte sisteme bağlı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, üç ay içinde Kıbrıs’a elektrik getirmeye hazır olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği’nin, Güney Kıbrıs’ın etkisiyle Türkiye’nin dahil olduğu enterkonnekte sisteme dahil olunmasına karşı çıktığını dile getiren Tatar, “Onlar karşı çıksa da biz bağlanmalıyız. Rum tarafı iyi niyetli olursa ve iki halkı düşünürse sorumlu davranır, iki halka fayda getirecek olan Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme bağlanır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme dahil olunmasıyla yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjiden faydalanılacağını, kaliteli ve kesintisiz enerjinin önünün açılacağını kaydetti.

-Mülkiyet konusu… “İki devletli siyasetin sonucu olduğu düşüncesi yanlış ve samimiyetsiz”

Mülkiyet gerekçesiyle son günlerde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde yapılan tutuklamalar konusuna da değinen Tatar, bu olumsuz durumun iki devletli siyasetin sonucu olduğu düşüncesini, “yanlış ve samimiyetsiz” bulduğunu vurguladı.

Rum Yönetimi’nin mülkiyet konusundaki saldırılarının dozunun arttığına dikkati çeken Tatar, Kıbrıs Türk halkının, kendi ayakları üzerinde durmak, ekonomik olarak güçlenmek ve uluslararası alanda hak ettiği yeri almak için büyük bir mücadele verdiğinin altını çizdi.

Bu çaba karşısında Rum liderliğinin sistematik saldırılarla Kıbrıs Türk halkını hedef aldığını ve tutumunu değiştirmediğini ifade eden Tatar, KKTC’nin kurum ve kuruluşlarıyla uluslararası arenada Kıbrıs Türk halkı için her türlü mücadeleyi sürdüreceğini yineledi.

-Karma evlilikten kaynaklı kimlik sorunu… “İnsan haklarına aykırı”

Karma evliliklerden dolayı ortaya çıkan kimlik sorunu hakkındaki soruya karşılık Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, kınafı. Bu durumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde doğup büyüyen insanlar arasında ayrım yaptıklarının bir göstergesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, benimsenen tutumun AB değerlerine uymadığını kaydetti.

-“Onurlu bir siyasetle yola devam edeceğiz”

Cenevre’deki görüşmenin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, “Cenevre’ye halkımın çıkarlarını, menfaatini, haklarını korumak ve savunmak amacıyla gittim” dedi. Yürüdükleri yolda, teslimiyete razı olmadıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, onurlu bir siyasetle yola devam edeceklerini vurguladı.

Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi, iki ayrı halkın olduğunu tüm dünyanın da bunu gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin uyum içinde hareket ederken, hak ve hukukun korunması bakımından güçlü bir pozisyonda olduklarını belirtti.

Türk Devletleri Teşkilatı’nda da ifade ettiği gibi KKTC’nin, en güneydeki Türk devleti olarak Akdeniz’e açılan bir pencere olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Akdeniz’de bir serhat bekçisi olarak Türk dünyasının hak ve hukukunu korumakla varlığımızı sürdürmekteyiz” diye konuştu.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

TC Dışişleri Bakanı Fidan: “Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, aile meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır”

TC Dışişleri Bakanı Fidan: “Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, aile meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ” Kıbrıs Türklerinin onlarca yıldır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında kendileriyle dayanışma içinde hareket etmemizin ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, aile meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır.” dedi.

TC Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından elde edilen bilgiye göre Fidan, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen TDT Gayriresmi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda konuştu.

Fidan, TDT Gayriresmi Budapeşte Zirvesi vesilesiyle burada bulunmaktan ve toplantının ilk kez gözlemci üyenin (Macaristan’ın) ev sahipliğinde düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu kaydetti.

Uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediği bir dönemde, Türk Dünyası olarak işbirliklerini bölgesel sahiplenme anlayışıyla her geçen gün geliştirdiklerini anlatan Fidan, bu yönde adımlar atılırken, büyük Türk Dünyası’nın birer parçası olunduğunun daima akılda tutulması ve bu bilinçle hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Fidan, “Bu yaklaşım doğrultusunda Kıbrıs Türklerinin onlarca yıldır maruz bırakıldıkları haksız ve insanlık dışı izolasyonlar karşısında kendileriyle dayanışma içinde hareket etmemizin ortak sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Semerkant Zirvemizde Teşkilatımıza gözlemci üye olarak kabul edilen KKTC, aile meclisimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Karabağ konusunda, diğer TDT ülkeleriyle birlikte her zaman olduğu gibi en güçlü şekilde can Azerbaycan’ın yanında durmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Erdoğan: Türk dünyası Kıbrıs Türklerine daha fazla omuz vermelidir

Erdoğan: Türk dünyası Kıbrıs Türklerine daha fazla omuz vermelidir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Macaristan’da Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) olmadan aile fotoğrafının eksik kalacağını söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan’da Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi’nde konuştu.

Erdoğan, Türk dünyasının doğru bildiği yoldan şaşmadan gönülden bağlı olduğu Kıbrıs Türklerinin hak, özgürlük ve adalet mücadelesine çok daha fazla omuz vermesini beklediğini vurguladı.

Kıbrıs Türklerine yönelik önemli mesajlar veren Erdoğan şöyle devam etti:

Ak sakallıların KKTC’deki toplantısını anlamlı bulduğumu ifade etmek istiyorum. KKTC’nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafının her zaman eksik kalacağını düşünüyoruz. İnşallah uzak olmayan gelecekte KKTC’yi teşkilatımıza tam üye olarak kabul edeceğimiz günleri görmeyi ümit ediyorum.”

Devamını Oku