Cumhurbaşkanı Tatar:Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin,Kıbrıslı Türkleri yok sayan, iradesini ve egemen eşitlik hakkını reddetmesi yatmaktadır
  • Ajans KIBRIS
  • Gündem
  • Cumhurbaşkanı Tatar:Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin,Kıbrıslı Türkleri yok sayan, iradesini ve egemen eşitlik hakkını reddetmesi yatmaktadır

Cumhurbaşkanı Tatar:Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin,Kıbrıslı Türkleri yok sayan, iradesini ve egemen eşitlik hakkını reddetmesi yatmaktadır

ABONE OL
Nisan 24, 2025 16:41
Cumhurbaşkanı Tatar:Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin,Kıbrıslı Türkleri yok sayan, iradesini ve egemen eşitlik hakkını reddetmesi yatmaktadır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Annan Planı Referandumunun 21. Yılı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Kıbrıs’ta, neredeyse yüz yıla yaklaşan sorunun çözümü için BM tarafından ortaya konulan Annan Planı’nın referanduma sunulmasının üzerinden 21 yıl geçmiştir. 24 Nisan 2004’te Kıbrıslı Türkler, kalıcı bir çözüm umuduyla bu plana büyük çoğunlukla “evet” derken Rum tarafı yüzde 75’i aşan bir oyla reddetmiştir.

Planın en büyük destekçisi Avrupa Birliği o tarihten sonra verilen bütün sözlere ve öncesinde yapılan bütün açıklamalara rağmen Rum kesimini yani adanın sadece bir tarafını kurucu anlaşmaların hilafına AB üyesi yapmakta beis görmemiştir.

Kıbrıs Türk halkı BM’nin ve AB’nin desteklediği plana “Evet” dediği için hiçbir şey elde edememiş, Rumlar ise büyük bir çoğunlukla “Hayır” dediği için adeta ödüllendirilmiş ve halkımızın kurucu anlaşmadan kaynaklanan hakları dahi yok sayılmaya devam etmiştir.

Halkımızın haklarının gasp edilmesini güçlendiren AB üyeliği, bir yandan Rum kesiminin, Kıbrıs adasının tamamını temsil ediyormuşçasına davranmasını kolaylaştırırken, öte yandan da KKTC’nin ve halkımızın her alanda ve her platformda karşılaştığı zalimce ve haksızca sistematik izolasyon politikalarına hizmet etmekten başka bir şeye yaramamıştır.

Sorunun bunca yıldır çözülememesinin temelinde; Rum kesiminin Kıbrıslı Türkleri yok sayan, bizleri sözde küçük bir azınlık olarak gören tutum ve davranışları ile halkımızın iradesini ve egemen eşitlik hakkımızı sürekli ve ısrarlı biçimde reddetmesiyatmaktadır.

AB’nin 500 milyonluk nüfusu içinde okyanusta bir damla olan ve buna rağmen egemen eşitlik temelli bir üyeliğin bütün imkanlarından yararlanan Rum kesimi, konu Kıbrıs Türk halkına ve KKTC’ye geldiğinde maksimalist ve izolasyonist politikalar dışında yapıcı ve iş birliğine açık bir tutum sergilememiştir.

Unutulmasın ki bugün eğer adamızda 1974’ten bu yana kan dökülmüyor, toplumlararası çatışmalar yaşanmıyorsa bunun nedeni; mevcut iki devletli, coğrafi sınırları belirli bir sistemin fiilen yürürlükte olmasıdır.

Halkımızın yüz yılı aşan milli özgürlük mücadelesinin son aşaması olan devletimizi, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteği ile daha da güçlendireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Bu vesileyle başta BM olmak üzere AB’nin bütün ilgili kurumlarını ve güneydeki muhataplarımızı halkımıza uygulanan zalim ve haksız izolasyonların ve engellemelerin kaldırılmasına davet ediyoruz.

Emlak sektörüne uygulanan haksız tutuklama ve engellemeler sözde barış söylemleri ile çelişmektedir. Dünya’nın gerek emlak sektöründe gerekse diğer sektörlerde, Rum kesiminin Kıbrıs Türklerine karşı yaptığı haksız uygulamaları görmesi, anlaması ve bu haksız uygulamalara karşı harekete geçmesi Kıbrıs Türk Halkı’nın beklentisidir. Bu haksız tutumlara çanak tutan Avrupa Birliği’nin de Kıbrıs Türk Halkı’nı görmezden gelmeye devam etmemesi ve kendi iç hukuku, insan hakları, özgürlükler gibi söylemleri ile çelişen uygulamalarından vazgeçmesi gerekmektedir.

Kıbrıs Türk halkının milli kimliğini, iradesini, tarihsel hak ve kazanımlarıyla devletimizi, dünyanın her yerinde ve her şart altında savunmaya devam edeceğiz”.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r