Cumhurbaşkanı Tatar:Bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, askeri lise ve harp okulları mezunları tarafından kurulan 1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Levent Önce ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı Şeref Salonu’nda gerçekleşen kabulde, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler Danışmanı İlker Edip de hazır bulundu.
Görüşmede, Derneğin KKTC Temsilcisi Hüseyin Yiğit tarafından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Fahri Üyelik beratı takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasına, Kıbrıs Türk toplumunun önemli figürlerinden olduğunu belirttiği Asil Nadir’i anarak başladı.
Asil Nadir’in Türk dünyasında büyük hizmetler vermiş, milliyetçi bir kişi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Nadir’in kurduğu şirketlerle ekonomik kalkınmaya ve istihdama önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasının devamında, derneğin ziyareti dolayısıyla memnuniyetini dile getirerek, milli hassasiyetlere sahip çıkmasının büyük bir anlam taşıdığını belirtti ve çalışmalarında başarılar diledi.
Türk ordusu ve Güvenlik Kuvvetleri’nde görev almış kişilerin, emekli olduktan sonra da aynı ilham ve milli değerlerle topluma hizmet etmelerinin büyük önem taşıdığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Çalışanıyla, emeklisiyle, sivil toplum örgütleriyle halk bir bütündür” diyerek, derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının bu duyarlılığını ve yaptığı çalışmaları büyük bir takdirle karşıladığını belirtti.
Kıbrıs’ta bir anlaşma yapılması durumunda, bu anlaşmanın adil, kalıcı ve sürdürülebilir olabilmesi için mutlaka iki devletli çözüm esasına dayalı olması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarının korunmasının olmazsa olmaz bir koşul olduğunu söyledi.
Birleşik bir Kıbrıs’ta, anayasal haklarla Kıbrıs Türkü’nü vatandaşlık düzeyine indirilecek bir zihniyete karşı olduklarının altın çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik hakları ve kendi devletiyle bir çözümün parçası olabileceğini ifade etti.
-“Bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır”
Birleşmiş Milletler Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile bugün bir görüşme gerçekleştirdiğini anımsatan Tatar, Kıbrıs Türk halkı için adil bir çözüm ve kendi devletinin varlığını güvence altına alacak bir anlaşmanın önemini bir kez daha vurgulayarak, “Neticede bir anlaşma olacaksa, o anlaşmanın bir parçası Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti olacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin Kıbrıs’taki caydırıcı gücünün, Kıbrıs Türk halkının hakkını, hukukunu ve güvenliğini en iyi şekilde koruyabilecek yapıyı oluşturduğunu belirterek, bu yapının korunmasının ve taviz verilmemesinin Kıbrıs Türk halkının geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayında yapılacak uluslararası toplantıda Türk tarafı olarak bu görüşleri dile getireceklerini ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceklerini söyledi.
Kıbrıs Türk halkına yönelik ambargo, izolasyon ve kısıtlamaların da kabul edilemez olduğunu, BM’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak tüm adanın hükümeti olarak tanımasının Kıbrıs Türk halkı için büyük bir sıkıntı oluşturduğunu ve hukuken çok büyük bir zafiyet içerdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
“Çünkü Güney Kıbrıs, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak bütün adanın hükümeti olarak kabul görüyor. Bizler halen daha statümüzü ambargolar ve izolasyonlar altında sürdürmekteyiz. Bu hem adil değil hem de hukuken çok büyük bir zafiyet içermektedir.”
-Ambargo ve izolasyonlar uluslararası hukukla bağdaşmıyor
Bu durumun uluslararası hukukla bağdaşmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmanın sadece bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluk olduğunu belirterek, bu sorumluluğu sonuna kadar yerine getireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte sürdürdükleri yeni ve milli siyaseti devam ettirme kararlılığını da ifade ederek, bu süreçte derneğin duyarlılığı ve desteğinin büyük önem taşıdığını belirtti.
Tarar konuşmasının sonunda, derneğin çalışmalarına verdiği önemi yineleyerek tüm üyelerine sevgi ve saygılarını iletti.
-Önce
1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Levent Önce ise konuşmasında, 1978 yılında askeri liselerden mezun olduklarını ve ardından 1978’den 1986’ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni kurduklarını belirtti.
Mezunlar arasında birçoğunun subay olarak görev yaptığını, bazılarının ise farklı alanlarda kariyerlerine devam ettiğini belirten Önce, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı derneğin fahri üyesi olarak aralarında görmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, tüm üyelerin sevgi ve saygılarını iletti.